Duygu Odaklı Terapide Terapötik Varoluş ve Sandalye Teknikleri
Duygu odaklı terapi, deneyimsel bir terapidir. Terapistin an be an danışanla uyumlu dansı, terapinin odağında yer alır. Bu atölye çalışmasında duygu odaklı terapide terapistin terapötik varoluşunun ne olduğu, önemi, terapötik sürece ve sonuca etkileri tartışılacaktır. Terapistin seans odasındaki varoluşunun, danışanla etkili ve karşılıklı ilişkinin oluşumundaki önemi üzerinde durulacaktır. Terapötik mevcudiyet, terapistin bütün varlığı ile danışanın yanında olmasıdır. Bu çok yönlü yanında olma hali; fiziksel, duygusal, bilişsel ve ilişkisel olarak orada olmaktır. Seansta anlık deneyimde sözel ve bedensel duruş ile orada olmaktır. Terapötik varoluş, terapistin danışanın iç dünyasına çok yönlü olarak açık olabilmesidir. Bu mesleki beceriyi ve bilgeliği sağlamak için terapistin öncelikle kendi bedensel deneyimine açık olması gereklidir. Bu çalışmada terapötik varoluşun geliştirilmesi için pratik örnekler verilecektir.
Duygu odaklı terapide duygusal işlemleme sürecinde sandalye teknikleri önemli bir yere sahiptir. Bu atölye çalışmasında çift sandalye ve boş sandalye teknikleri ayrıntılarıyla anlatılacak ve pratik egzersizler yapılacaktır. İki tür çift sandalye çalışması vardır: Birincisi kendiliğin çatışmalı iki yönü vardır. Bir yönü diğer yönünü suçlar. İkinci çift sandalyede ise, kendiliğin bir yönü duygusal deneyimi ve ifadeyi engeller. Boş sandalye çalışması ise, önemli ötekine karşı bitmemiş duygusal hesaplaşmanın yapılmasıdır. Bu çalışmaların yapılmasındaki önemli noktalar anlatılacak örnekler gösterilecektir.